ESTETİK GÜLÜŞ
Gülümsemede estetik kavramların önemini Diş Hekimi Sertaç Kızılkaya ile konuştuk;Diş şekli, rengi ve pozisyonu dışında, dişlerin yumuşak dokular ve yüzle uyumunun da değerlendirilmesi gerekir. Gülümseme sırasında dudağın yapısal özellikleri önem kazanır. Üst dudağın yüksek olduğu durumlarda gülümseme gibi işlevler sırasında dişlerin tamamı ve dişetleri. düşük olduğunda ise %75 den azı görünür. Alt dişlerin ise alt dudakla aynı seviyede olması istenir.

Gülme çizgisi üst ön dört dişin kenarın alt dudağın iç kenarından geçen çizgiye paraleldir. Yaş ilerledikçe dudaklar serbest konumda iken üst dişler daha az görünürlerken, alt dişler daha fazla görünürler.
Diş renginin belirlenmesinde, mumlu provalarda kullanılan kaide plağı materyali ve mumun rengi dahi, seçilen diş rengini etkileyebileceğinden mümkün olduğu kadar ağız mukozasına yakın olan pembe tonları tercih edilmelidir. Gerçekte diş renginin saptanmasında en iyi yöntem, hastanın çekilmiş dişlerinden birinin rehber olarak kullanmak ise de, bu çoğu zaman mümkün olamamakta ve her nedense hastaların çoğu eski dişlerinin küçük, beyaz ve mükemmel olduğunu tarif etmektedirler.
Ön dişlerin yerleştirilmesinde bir çok araştırmacı kemik rezorbsiyonundan çok az etkilendiği için insisiv papil gibi anatomik noktaların referans alınmasını önermektedir. Yüz tipine göre dişlerin pozisyonlandırılması estetik açıdan çok önemlidir. Ön dişler dudak desteğini sağlamalıdır. Hatalı belirlenmiş dikey boyut kadar, uygun olmayan diş dizilimleri de yüz kaslarının dengesini bozabilir.
Tam dişsiz çenelerin yatay ve dikey ilişkilerinin doğru bir şekilde belirlenmesi, yapılacak olan tam protezin fonksiyonel olduğu kadar estetikte olmasını sağlar. Hastaya göre belirlenmiş dikey boyutta, uygun biçimde alman sentrik ilişki kaydına göre, alt ve üst çene ilişkileri saptanmalıdır ve bu ilişkiye göre hekim dişleri yerleştirmelidir.
Araştırmacılar, kozmetik ve estetik dişhekimliği kavramları arasındaki farkları değerlendirdikleri çalışmalarında, estetik uygulamalarda işlev ve uyumun daha fazla gözönünde tutulduğunu vurgulamaktadırlar. Tam protez yapımında estetik faktörler ön planda olduğunda hastanın kendi dişlerinin görünümünün mümkün olduğunca geri kazandırılması amaçlanmalıdır.Tam protez uygulamalarında estetikle birlikte işlev ve hastanın kullanım memnuniyeti de gözönünde bulundurulmalıdır.
Ön dişlerin dizimi
Dişlerin yumuşak dokular ve yüzle uyumunun da değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Gülümseme sırasında dudağın yapısal özellikleri önem kazanır. Üst dudağın yüksek olduğu durumlarda gülümseme gibi işlevler sırasında dişlerin tamamı ve dişetleri, düşük olduğunda ise %75 den azı görünür. Alt dişlerin ise alt dudakla aynı seviyede olması istenir.
Gülme çizgisi üst ön dört dişin insizal kenarından geçen hat olarak belirlenir ve bu hat alt dudağın iç kenarından geçen kurvature paraleldir. Bu kurvatür kadınlarda daha belirgindir.
Yaş ilerledikçe dudaklar serbest konumda iken üst dişler daha az görünürlerken, alt dişler daha fazla görünürler.
Diş renginin belirlenmesinde, mumlu provalarda kullanılan kaide plağı materyali ve mumun rengi dahi, seçilen diş rengini etkileyebileceğinden mümkün olduğu kadar ağız mukozasına yakın olan pembe tonları tercih edilmelidir. Gerçekte diş renginin saptanmasında en iyi yöntem, hastanın çekilmiş dişlerinden birinin rehber olarak kullanmak ise de, bu çoğu zaman mümkün olamamakta ve her nedense hastaların çoğu eski dişlerinin küçük, beyaz ve mükemmel olduğunu tarif etmektedirler.
Ön dişlerin yerleştirilmesinde bir çok araştırmacı kemik rezorbsiyonundan çok az etkilendiği için insisiv papil gibi anatomik noktaların referans alınmasını önermektedir. Yüz tipine göre dişlerin pozisyonlandırılması estetik açıdan çok önemlidir. Ön dişler dudak desteğini sağlamalıdır. Hatalı belirlenmiş dikey boyut kadar, uygun olmayan diş dizilimleri de yüz kaslarının dengesini bozabilir.
Tam dişsiz çenelerin yatay ve dikey ilişkilerinin doğru bir şekilde belirlenmesi, yapılacak olan tam protezin fonksiyonel olduğu kadar estetikte olmasını sağlar. Hastaya göre belirlenmiş dikey boyutta, uygun biçimde alman sentrik ilişki kaydına göre, alt ve üst çene ilişkileri saptanmalıdır ve bu ilişkiye göre hekim dişleri yerleştirmelidir.
Araştırmacılar, kozmetik ve estetik dişhekimliği kavramları arasındaki farkları değerlendirdikleri çalışmalarında, estetik uygulamalarda işlev ve uyumun daha fazla gözönünde tutulduğunu vurgulamaktadırlar. Tam protez yapımında estetik faktörler ön planda olduğunda hastanın kendi dişlerinin görünümünün mümkün olduğunca geri kazandırılması amaçlanmalıdır.

1992 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ‘nden mezun oldu. İstanbul Korudent Diş Kliniğinin kurucusudur. Hastalarını İstanbul Küçükçekmece E5 yanyol Cennet Metrobüs durağındaki kliniğinde bakmaktadır.
Dr. Kızılkaya www.disdr.com sitesinde ağız ve diş sağlığı, diş estetiği, implant diş, konularda merak edilen soruları yanıtlıyor.
Güncel bilgiler ile görsellerin her hakkı mahfuzdur.
Şikayet ve problemlerinizi yorum bölümüne yazabilirsiniz.
İstanbul Küçükçekmece Halkalı Avcılar
Korudent Diş Kliniği